KOLLUĞUN DURDURMA VE KİMLİK SORMA YETKİSİ
DURDURMA İŞLEMİ
Yetkinin varlığı ve kullanılması kanuni bir dayanağı vardır. Yetkinin olup olmadığını, doğru kişinin bu yetkiyi kullandığını belirleyebilmek için yerine getirilen bir kamu görevi çerçevesinde ve bir nedenden dolayı yapılması gerekir. Kolluk görevlisinin toplumun huzurunu sağlamak için kamu görevini yerine getirmesi yetkinin kullanılması için tek başına yeterli olmayıp makul şüphenin de varlığı aranmaktadır.
Adli ve Önleme Aramaları Yönetmeliği Md. 27 ile kolluğun durdurma yetkisi PVSK Md. 4-A ile kanuni dayanak sağlanmıştır. Durdurma yetkisi uygulaması 2 farklı şekilde gerçekleşir: Önleme ve Koruma tedbirleridir. Bu tedbirlerin uygulanması makul sebebin olması şartına bağlanmıştır. Sayın Erdağ’a göre; “makul sebep akla ve mantığa uygun sebeptir.”. Makul sebep PVSK Md. 4-A/1 bendinde 4 tür olarak sayılmış olup sebebin varlığı için bunlardan birinin varlığı şüphenin oluşması için yeterlidir. Aynı maddenin 2. Fıkrasındaki cümleye göre: kanunda yazan sebepler dışında makul şüpheye dayanmayan, süreklilik ve keyfilik içerecek şekilde durdurma yetkisinin kullanılmayacağı belirtilmiştir. (PVSK Md. 4-A/2) Makul şüphenin ve PVSK Md. 4-A/1 bendinde yer alan sebeplerin varlığı halinde kolluğun yetkisini kullanması için izin alması gerekmeksizin yetkisi çerçevesinde durdurma işlemi yapabilir.
KİMLİK SORMA VE TESPİTİ İŞLEMİ
Kimlik sorma işlemi PVSK Md. 4-A/8-12 bentlerinde düzenlenmiştir. Kolluk önleme ve adli görevi açısından yetkili kılınmıştır. PVSK Md. 4-A hükmü açısından:
- “Durdurma-gerekli tedbirler-kimlik sorma şeklinde birden fazla yetkinin veya ardı ardına düzenlemiş olmasından, kolluk uygulamalarında her durdurulanın aynı zamanda aranmasının veya kendisine başkaca tedbirlerin de uygulanmasının zorunlu olduğu veya yine her durdurulanın kimlik sorma işlemine de mutlaka tabi tutulmasının zorunlu olduğu gibi bir sonuç çıkarılmamalıdır.”
İhtiyaç varsa ve kanuni metinde yer alan şartlar açısından diğer tedbirler uygulanabilir.
Kimlik sormak yetkisi kolluk birimine kanunen verilen yetki içerisinde olacak (PVSK Md. 4-A’da bahsedilen şartlar) ya da kolluğun genel görevini yerine getirmesi çerçevesinde uygulanabilir. Güncel olan medyaya yansıyan Hatay Baro Başkanı’na kimlik sorulması kolluğun genel görev yetkisi çerçevesinde olduğu düşüncesiyle yazılı talep ya da PVSK Md. 4-A kapsamında makul şüphe olmasa bile kolluğun kimlik sorması işlemini yapabileceği görüşü ileri sürülmüştür.
Kimlik sorma işlemi kolluk kuvvetleri tarafından usul işlemlerine uygun olarak yapıldığı durumda kişinin kimliğini ibraz etmesi zorunludur. Kimlik sorma işlemine karşı kimliğini ibraz etmeyen, kimliğinin tespiti için açıklamada bulunmayan veya gerçeğe aykırı beyanda bulunan kişiler için yapılması gerekli yaptırım Kabahatler Kanunu Md. 40’ta düzenlenmiştir. Hükme göre kişiye elli Türk Lirası idari para cezası ve tutuklanarak Cumhuriyet Savcısına haber verilir. Medyaya yansıyan güncel olay açısından şahsi kanaatim olarak kimlik sorma işleminde makul şüphenin olabileceği bir durumda olmadığı için Hatay Baro Başkanı görevlendirmeye ilişkin görevlendirme yazılarını görmeyi talep ediyor. “Polisin, polis olduğunu belgeleyen evrakları gösterdikten sonra kişilere kimliğini sorabilir.” diye belirtiliyor. (PVSK Md. 4-A/8) İşlemin yapıldığı mekân kolluğun görev alanına ve görev tanımına girmesi ve polis olduğu anlaşılması üzerine yazılı talep olmadan kimlik sorma işlemi yapılabilir. Diğer açıdan mevcut durum ne kadar polisin görev alanına girse de kimlik sorulan kişi o ilin Baro Başkanı olup il protokol listesinde yer alan bir resmi makamdır. Barolar ve Baro Başkanları ile ilgili son dönemde yer alan haberler ve sosyal medya paylaşımları ile tanınırlığı artmış ve tanınabilirliği kolaylaşmıştır. Kolluğun gerçekleştirdiği kimlik sorma işlemi görevi gereği toplumun huzurunu sağlaması açısından değerlendirilse bile makul şüpheye yer olmaması ve kimlik tespitinin imkânsız olmadığı için yapılan uygulamanın doğru olmadığı kanaatindeyim.
Sonuç olarak, kolluğun durdurma ve kimlik sorma yetkisi kanuni dayanakları olup bu kurumların işletilmesi için kanunda yer alan sebep ve şüphenin var olması gerekir. Kolluğun yapmaya yetkili olduğu işlemler görev bilinciyle yapılıp amaç toplumun huzurunu sağlamak olup keyfilik ve süreklilik içermemesi gerekir. Kimlik sorma ve kimlik tespiti karıştırılmaması gereken iyi farklı işlemdir. Unutulmaması gereken önemli bir husus görevin yerine getirilirken dayanılan herhangi bir hukuka aykırılığın bu işlemler esnasında elde edilen bilgiler için delil olmaktan çıkması olağandır. Bu tür işlemler hukuki ve cezai sonuçlara bağlanabilir.
KAYNAKÇA
· Erdağ, A. İ. (2010). Kolluğun “Durdurma ve Kimlik Sorma” Yetkisi (PVSK madde 4/A). Ankara Barosu Dergisi, (4), 37-60.
· Esas olarak makul şüphe üzerine olmakla birlikte akla uygunluk hakkında daha geniş açıklama için bkz. Öztürk, Bahri/ Erdem, Mustafa Ruhan, Uygulamalı Ceza Muhakemesi Hukuku, 11. Baskı, Seçkin Yayıncılık, Ankara, 2007, s. 580 vd.
· https://www.hukukihaber.net/kimlik-sorma-yetkisi-makale,7241.html
· https://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/1.5.5326.pdf
· https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuat?MevzuatNo=8203&MevzuatTur=7&MevzuatTertip=5
· https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuat?MevzuatNo=2559&MevzuatTur=1&MevzuatTertip=3