Anayasa Mahkemesi Kararları

Basın Duyuru Tarihi

06/08/2020

ANAYASA MAHKEMESİ 01/07/2020 TARİHİNDE 2016/4293 NO’LU BAŞVURU İÇİN VERDİĞİ KARARIN İNCELENMESİ

OLAY: Başvurucuya ortağı olduğu şirketin ödenmeyen borçları için düzenlenen ödeme emri tebliğ edilmiş olup başvurucu ödeme emirlerinin iptali için dava açmıştır. Açılan dava sonucunda mahkeme usulüne uygun olmayan şekilde tebliğ edilen ödeme emirlerinin iptaline ve usulüne uygun olan ödeme emirlerinin kesinleşmesine karar vermiştir. Başvurucu kesinleşen borcunu ödemiştir. Vergi Daire Başkanlığı yapılan ödeme için bütün borçları karşılamadığı için ve karşılanmayan tutarın şirketten tahsil edilemediği için başvurucuya ait taşınmazında haciz işlemi yapmıştır. Bu işlem üzerine başvurucu iptali için dava açmıştır. İdare Mahkemesi haciz işleminin iptaline, Vergi Daire Başkanlığının itirazı üzerine Bölge İdare Mahkemesinin ilk derece mahkemesinin kararının bozulmasına ve davanın karar düzeltmenin reddine karar vermiştir. Kanun yollarını tüketen başvurucu karar üzerine münasip evine yapılan haciz işleminin hukuka uygun olmadığı düşüncesiyle Anayasa Mahkemesi’ne başvurmuştur.

ANAYASA MAHKEMESİ’NİN DEĞERLENDİRMESİ: 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Kanun’unun Md. 70/11’e göre haline münasip evin haczedilemeyeceklerden olup, hangi şartlarda haczedilebileceğini belirtmiştir. İlk Derece Mahkemesi’nin verdiği karara bakılınca karara konu olan iddia haczin usulsüz olduğu için münasip ev kavramı bu aşamada değerlendirilmemiştir. Verilen karar başvurucu lehine olduğu için karara konu olan değerlendirmeye itirazda bulunmamıştır. Vergi Daire Başkanlığı verilen karara karşı itiraz borcun ödenmediği için yapılmıştır. BİM’nin bozma kararıyla idare lehine bir durum oluşmuştur. Daha önceki aşamalarda iddia edilmeyen münasip ev durumu karar düzeltme yoluyla itiraz edilmiş fakat Mahkeme bu itirazı reddetmiştir.

SONUÇ: Bütün yargılama süreci esnasında münasip ev kavramından bahsedilmemiş ve uygulanan haciz işleminin sınırları ve şartları değerlendirilmemiştir. Bu hususta Anayasa ile korunan kişinin mülkiyet edinme ve mülkiyet haklarına aykırıdır. 6183 Sayılı Kanun’un 70/11 maddesine göre yapılan haciz işlemi usulüne uygun ve olması gereken şartlar gözetilmeden yerine getirerek yargının amacı olan kamu yararı ve kişinin mülkiyet hakkı arasındaki orantı dengesi kurulamamıştır. Bu sebeple Anayasa Mahkemesi, Anayasa 35. Madde ’ye dayanarak başvurucunun başvurusunu mülkiyet hakkının ihlali olarak değerlendirilip bu doğrultuda karar verilmiştir.

KAYNAKÇA:

· https://www.anayasa.gov.tr/tr/haberler/bireysel-basvuru-basin-duyurulari/odenmeyen-vergi-borcu-icin-h%C3%A2line-munasip-tasinmaza-haciz-konulmasi-nedeniyle-mulkiyet-hakkinin-ihlal-edilmesi/

· https://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/1.3.6183.pdf